Fedakarlığın Da Ölçüsü Olmalı

Ana sayfa » Makaleler » Fedakarlığın Da Ölçüsü Olmalı

Fedakarlığın Ölçüsü Ne Olmalı?

Fedakarlık; insanın sahip olduklarını, kazanımlarını karşısındaki kişiye verebilmesidir. İki türlü fedakârlık vardır; biri karşılık beklemeden, diğeri karşılık bekleyerek fedakârlıkta bulunmaktır. İdeal olan, karşılık beklememektir ama bunu yapmak da kolay değildir. Karşılıksız fedakârlık yapmak konusundaki tavrımız, karşı taraftaki insanın kişiliğine göre değişir. Eğer fedakarlık yapılan kişi, fedakârlığı gördüğü zaman daha faziletli davranıyorsa, o fedakarlık amacına ulaşmıştır ama fazileti değil, bilakis nankörlüğü, bencilliği artıyorsa, o kişiye fedakârlık yapmak doğru değildir. Çünkü böyle bir kişiye fedakârlık yapmak karşı tarafı daha çok yanlışa teşvik eder.

Fedakarlık Sevginin Göstergesidir

Fedakarlık sevginin göstergesidir. İnsan sevdiği için kendi rahatından, zevkinden, eğlencesinden vs. fedakarlık yapabilir. Sevdiği için fedakârlık yapmakta zorlanan kişi, kendisini karşısındakinden daha çok seviyor demektir.

İnsanın kendisini sevmesi doğal bir duygudur. Çünkü insan, fıtratı gereği benmerkezcidir ve doğumundan itibaren her şeyi benmerkezci olarak algılar. İlk zamanlar her şeyi ‘kendisi ve diğerleri’ şeklinde algılayan çocuk, büyüdükçe her şeyi ‘kendisi ve annesi’ diye algılar. Sosyal olgunlaşma gerçekleştikçe, sevgi yatırımını annesi dışındaki diğer unsurlara örneğin oyuncaklara, diğer aile bireylerine yapmaya başlar. İnsan nihai noktada kâinatın var oluşuna yönelir. Yani benmerkezci sevgiyle başlayan süreç, kâinatın yaratıcısını sevmeye doğru bir gelişim gösterir. Bu süreç içerisinde, ‘primer narsisizm’ dediğimiz kişinin kendini sevmesi de vardır.

Narsisizm Duygusu

Bilindiği gibi, narsisizm duygusu, adını nergis çiçeğinden alır. Nergis, suyun kenarında açan ve boynu aşağıya doğru bükük bir çiçektir. Bu nedenle başı suya doğru bakar, görüntüsü suya vurur. Narsisist insanlar da, sabahtan akşama kadar sudaki aksine bakan nergis çiçeği gibi, aynanın karşısında sürekli kendilerini seyrederler.

Her ne kadar, insan olgunlaştıkça kendisi ile başkaları arasında sevgi dengesini kurabilecek yeteneklere sahip olsa da, bunu çok kolay biçimde başaramayabilir. Çocuksu karaktere sahip insanlar çoğunlukla benmerkezci olurlar. Benmerkezci kişiler, ‘hoşlandığım, çıkarıma olan şey iyidir, diğerleri kötüdür’ gibi bir yaklaşım içerisine girerler. Bu yüzden narsisist kişileri övmemek gerekir. Çünkü övüldükleri zaman egoları daha çok kabarır.

Fedakarlığın Sınırı

Fedakarlığın sınırı, fedakârlık yapılan tarafın kişiliğine göre ayarlanmalıdır. Karşımızdaki kişi nankör değilse, ona yapılacak fedakârlıkta sınır koymaya gerek yoktur. O kişiye verilenler amacına ulaşır. Eğer verilenler amacına ulaşırsa, zaten fedakârlığı yapan kazançlıdır. Bir kişi nankörse, küs-tahsa, hep kendi çıkarlarını düşünüyorsa, böyle bir kişiye yapılan fedakârlıkta mecburiyetin dışına çıkmamalıdır. Çünkü bu kişiler hep kendilerine hayranlık uyandırmak ve almak isterler.

Fedakârlık gördükleri zaman, bunu yapan kişiyi küçük ve saf gibi görmeye başlarlar. Böyle kişilere karşı fedakârlığa sınır koymazsak, o kişinin egosunu iyice şişirir ve kendini daha çok beğenmesine neden oluruz.

Fedakârlığın sınırı, fedakârlık yapılan tarafın kişiliğine göre ayarlanmalıdır. Karşımızdaki kişi nankör değilse, ona yapılacak fedakârlıkta sınır koymaya gerek yoktur.