Ailede Krizler Fırsattır

Ana sayfa » Makaleler » Ailede Krizler Fırsattır

Ailede Krizleri Fırsata Çevirmek

Çince’de ‘kriz’ kelimesinin iki farklı anlamı vardır; tehlike ve fırsat. Evlilikteki çatışmalar da aile için hem tehlike hem de fırsattır. Bir çatışma yaşayan eşler kendilerine, “Bu bana ne öğretti? Ben nasıl bir hata yaptım da böyle bir çatışma oldu? Çatışmanın tekrarlanmaması için ne yapmalıyım?” gibi sorular sorarak olayı analiz ederlerse, krizi fırsata dönüştürebilirler. Çatışmalardan ders almaya yönelik bu tarz yaklaşımlar evlilik için faydalıdır. Eşler arasında muhakkak sorun yaşanacaktır denemez ama sorunsuz ve krizsiz bir evlilik de bir parça hayaldir. Bu yüzden eşlerin, çatışma olduğunda kriz yönetimi uygulamayı öğrenmesi gereklidir.

Kadın-erkek ilişkilerinde bir sorun olduğu zaman, kadın bunun hakkında konuşmayı, sorunları ifade etmeyi ister, erkek ise içine kapanarak düşünmeyi tercih eder.

Psikolojik ihtiyaçlar

Günümüzde evli kadınların en önemli şikâyetlerinden birisi, erkeğin işleri nedeniyle ailesiyle yeterince ilgilenememesidir. Burada üzerinde düşünülmesi gereken kilit nokta, erkeğin ve kadının biyolojik eğilimlerinin farklı almasından dolayı psikolojik önceliklerinin de farklılık göstermesidir. Kadının önceliği çocuklarını iyi yetiştirmek ya da ev işleriyken, erkeğin önceliği ailenin ihtiyaçlarını karşılamaktır.

Her ne kadar evliliğin ilk yıllarında romantik duygular ön planda olduğu için her iki taraf da ilgisini birbirine yöneltse de, çocuk olduktan sonra kadının ilgisi çocuğa, erkeğin ilgisi işine odaklanır. Eşlerin birbirine ilgisi çayırladığı için, iki taraf da evliliklerinde sevginin azaldığını düşünmeye başlar. Bu da aile içi çatışmaların daha kolay yaşanmasına neden olur.

Evliliğin İlk Yılları

Evliliğin ilk yıllarından 4O’lı yaşlara kadar olan dönemde iş hayatı, erkekler için bir güç ve statü göstergesidir. Erkek çalışarak egosunu tatmin eder. Ancak bir erkeğin mutlu olabilmesi için iş adamı, baba ve eş rollerini aşması ve uygulaması gerekir.

Sadece iyi bir iş adamı almak, kişinin iyi bir eş ya da iyi bir baba olduğunu göstereceği gibi, psikolojik açıdan tatmin olmasını da engeller, erkek evin maddi ihtiyaçlarını karşılama rolünü daha çok önemsiyorsa, eşiyle yaşadığı en ufak bir çatışmada ona, “Yediğin önünde, yemediğin arkanda, daha ne istiyorsun, sana rahat batıyor” anlayışıyla yaklaşır. Aslında bu, kadının ve erkeğin psikolojik ihtiyaçlarının çatışmasıdır. Kadının psikolojik ihtiyacı paylaşmaktır.

İlişkide Sorun Olduğu Zaman

Kadın-erkek ilişkilerinde bir sorun olduğu zaman, kadın bunun hakkında konuşmayı, sorunları ifade etmeyi ister, erkek ise içine kapanarak düşünmeyi tercih eder. Erkek eve geldiği zaman eşine vakit ayırmıyorsa, onunla konuşmuyorsa, kadının psikolojik ihtiyaçlarının farkında değil demektir. Bu durumda kadın duygusal ihmal yaşar, zamanla duygusal travma ve ardından depresif durumlar gelebilir.

Sağlıklı Bir Evlilik

Sağlıklı bir evlilik, eşlerin psikolojik ihtiyaçlarını giderir. Eşler, hayat stresini beraber emerler. Evi çekip çeviren, evde sıcak bir ortam sağlayan bir eşi olduğunu bilen erkeğin gözü arkada kalmaz, işine yoğunlaşabilir. Bunun karşılığında erkek de eşinin psikolojik ihtiyaçlarına cevap verebilirse denge sağlanır.

Vehbi Koç, şirketlerine müdür alacağı zaman, adayı eşiyle birlikte kendi evine davet eder ve adayın kendisi kadar eşini ve aralarındaki ilişkiyi de incelermiş. Bu örnek, aile içindeki huzurun veya huzursuzluğun iş hayatına da yansıdığını anlatır.