Eşinizin Kişiliğini Hedef Almayın

Ana sayfa » Makaleler » Eşinizin Kişiliğini Hedef Almayın

Eşinizin Kişiliğini Hedef Almayın

Eşler genellikle, eleştiriyi kişiliklerine yapılmış bir saldırı olarak algılarlar. Eleştirilen taraf, “Eşim beni sevmiyor, aşağılıyor, küçük görüyor” diye düşünmek yerine, eleştirilen davranışı neyse onu düzeltmeye çalışmalıdır.

Eleştiride dikkat edilmesi gereken hususlardan biri, karşıdaki insanın kişiliğini hedef almamaktır. Örneğin kadın, çocukları ihmal eden eşine “Sen gaddar bir babasın” diyerek onun kişiliğini hedef almak yerine, “Çocuğumuzla birlikte vakit geçirmen önemli, onu ihmal etmek doğru değil” tarzında yaklaşmalıdır.

Kullanılan Dilin Önemi

Problemleri çözmeye çalışırken kullanılan dil de önemlidir. Eşinizle ‘sen’ diliyle konuşmak, onun savunmaya geçmesine neden olur. Bunun yerine ‘ben’ dili tercih edilmeli; “Şu durum beni incitiyor” ya da “Böyle davranman beni kırdı” gibi ifadeler kullanılarak çözüm aranmalıdır. ‘Sen’ dilini kullanarak eşinizi değiştirmeye çalışmak, hem onun savunmaya geçmesine sebep olur hem de sorunu kişilik çatışmasına dönüştürür.

Önece Kendinizi Değiştirmeniz Gerekli

Eşler karşı tarafı değiştirmeye çalışmak yerine, önce kendilerini değiştirmelidir. Sorunlar karşısında “eşim benim istediğim gibi olsun” yaklaşımıyla hareket etmek, onu değiştirmeye çalışmaktır ve insan, doğası gereği her zaman değiştirilmeye tepki verir. Bu da, problemleri içinden çıkılmaz hale getirir. “Bize vakit ayırmalısın, bu senin görevin” gibi zorunluluk ifade eden cümleler kullanmak, uzun vadede olumlu sonuç vermez.

Bu tarz bir hitaba maruz kalan kişi, sorun çıkmasın diye birkaç kere gönülsüz olarak eşinin istediğini yapar ama bunu devamlı hale getirmez. Eşinin değişmesini isteyen kişinin, “Birlikte nasıl vakit geçiririz?” diye düşünerek, buna uygun ortamlar hazırlaması yani önce kendisi şartları hazırlayıp ondan sonra karşı taraftan özveri beklemesi daha sağlıklı bir iletişim tarzıdır.

Sorunlara Yaklaşım

Ortada bir sorun varsa, kişi önce kendisini değiştirmeli ardından da eşinin değişmesini beklemelidir. Özellikle erkekler, kendilerine bir şeyi yapmaları gerektiğinin söylenmesinden hoşlanmazlar. Bu yüzden kadın, eşine yol göstermek yerine zemin hazırlama yolunu seçmelidir.

Eşler genellikle, eleştiriyi kişiliklerine yapılmış bir saldırı olarak algılarlar. Eleştirilen taraf, “Eşim beni sevmiyor, aşağılıyor, küçük görüyor” diye düşünmek yerine, eleştirilen davranışı neyse onu düzeltmeye çalışmalıdır.

Keşke Demek

‘Keşke’ demek çözümsüzlüktür

Sık sık yaşanan sorunlar, kadında ya da erkekte zaman zaman pişmanlık duygusu doğurabilir. İnsanın ruh sağlığını bozan, problemler karşısında elini kolunu bağlayan duyguların başında pişmanlık gelir. Sürekli ‘keşke’ diyen bir insanın ruh sağlığının bozulmaması mümkün değildir.

Bu kelime, insanın psikolojik enerjisini geçmişe dağıtarak boşa harcamasına neden olur. Sorun yaşanan evliliklerde özellikle kadınlar, pişmanlık duygusuna daha çok kapılırlar. Çünkü toplumsal nedenlerden dolayı evlilikten vazgeçmek onlar için daha zordur, bu da çaresizlik duygusuna ve beraberinde pişmanlığa yol açar.

Çözüm Yerine Sorun Odaklı Düşünme

Ayrıca kadınlar yapıları gereği çözüm yerine sorun odaklı düşündükleri için, problemlerin düzelmeyeceği hissine kapılarak, evlendiklerine daha çabuk pişman olurlar. Sadece evlenme konusunda pişmanlık duymak değil, ortaya çıkan diğer sorunlara karşı da, “Keşke şöyle yapsaydım/yapsaydı, eşimle sorun yaşamaz, şimdi daha mutlu olurduk” diye düşünmek insanın enerjisini boşa harcamasına, sorunlar karşısında pasif kalmasına neden olur. Pişmanlık duyup ‘keşke’ demek yerine sorun ya da sorunların nedenini bulup adım atmak gerekir.

Sorunların Temelinde Yatan Sebepler

Evlilikte eşleri pişmanlık noktasına getiren sorunların temelinde, birbirlerine karşı sevgi, ilgi ve saygının (bunlara nezaket de eklenebilir) azalması yatar. Özellikle kadın için sevgi, ilgi ve incelikten yoksun bir evlilik adeta kabustur. Bu üç unsurun iyice zayıfladığı bir evlilikte, kadın ya da erkeğin atacağı adımlar önemlidir.

Eşler “Ne yaparsam sevgiyi arttırırım?” sorusunun cevabını ne kadar çok düşünürlerse pişmanlıktan o kadar uzaklaşır, evliliği yoluna koymaya yaklaşırlar.

İsterseniz Yapabilirsiniz

Kişi istedikten sonra, eşinin psikolojik ihtiyaçlarını, ilgi alanlarını ve evdeki dengeleri gözeterek sağlıklı bir diyalog kurmanın yolunu bulur. İnsan olaylar karşısında çaresiz, güçsüz, aciz değildir. Eşlerin ‘keşke’ kelimesini çok kullanmaları kadar, sorunlar karşısında ümitsizliğe düşmeleri de tehlikelidir.